Translate:
Gastric Botox Injection: Stomach Botox For Weight Loss
TR
Translate:
Gastric Botox Injection: Stomach Botox For Weight Loss
Mide botoksu nasıl yapılır ve mide botoksu güvenli midir soruları mide botoksu yaptıranların en çok merek ettiği sorulardır. Botoks bir çok hastalığın tedavisinde yıllardır güvenle kullanılır. Mide üzeride de botoks uzun zamandır kullanılmaktadır. Bir çok mide hastalığında uzun yıllardır mide botoksu güvenle uygulanmaktadır. Yeni olan uygulama ise mide botoksunun obezitenin tedavisinde ameliyatsız bir obezite tedavi olarak kullanılmasıdır. Mide botoksu güvenli midir sorunuza yanıt bulmak için hasta yorumları kısmından mide botoksu yorumlarını izleyebilirsiniz.
İstanbul'da mide botoksu uygulamaları oldukça yaygınlaşmıştır. Mide botoksu yaptıranların sık sorduğu soru lar ise mide botoksu nasıl yapılır ve işlem öncesinde neleri bilmeliyiz sorularıdır. İstanbul'da mide botoksu yaptırabileceğiniz merkez sayısı hızla artmaktadır. Mide botoksu yaptırmadan önce mutlaka işlemi uygulayacak hekim ve uygulama hastanesi hakkında bilgi almalısınız. Mide botoksu yorumlarını okumak size işlem hakkında bilgi kazandırır.
Mide botoksu ameliyatsız uygulanan bir zayıflama tedavisidir. Mide botoksu fiyatları uygulanan doza ve uygulama hastanesine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Peki mide botoksu nasıl yapılır, mide botoksu yaptıranlar ne düşünüyor ve en önemlisi mide botoksu fiyatları nedir gibi sorular sıkça sorulmaktadır. Mide botoksu fiyatlarımızı öğrenmek için alttaki butona tıklayın. Uygulamayı yaptıran hastalarımızın mide botoksu yorumlarını ise hasta yorumları kısmından izleyebilirsiniz.
Mide botoksu nasıl etki eder? Botoks mideye uygulandığında etkisini midenin düz kasları üzerinde gösterir. Midenin düz kasları botoksa maruz kaldığında eskisi kadar hızlı ve güçlü kasılmaya son verirler. Kasılması yavaşlatılan mide ise gıdaları hızla boşaltamaz, daha uzun süre dolu kalır. Böylelikle gıda emilimi de yavaşlar ve acıkma daha az olur. Botoksun mide üzerindeki diğer bir etkisi ise mideden salınan ghrelin adlı iştah hormonu seviyesini düşürmesidir. Böylece daha az acıkma hissi, daha çok tokluk hissi oluşur. Mide Botoksu nasıl yapılır? Mide botoksu endoskopi denen ameliyatsız kameralı bir yöntemle uygulanır. Mide botoksu yaptıranların neredeyse hiçbiri işlem sonrasında ağrı ve kusma gibi şikayetler tarif etmez. Tamamen ağrısız ve kolay bir işlemdir.
Mide botoksu yaptıranlar ne düşünüyor, Mide botoksu kimlere yapılır, mide botoksu kimlere yapılmaz bunun ayrımını yapmak çok önemli. Mide Botoksu diyet ve sporla kilo veremeyenler için uygun bir yöntemdir. Yani mide botoksu vücut kitle indeksi 26 - 35 arası olan 15 - 20 kilo fazlası olan diyet ve egzersiz ile kilo veremeyenlere uygulanır. Fazla kiloları olan ama obezite ameliyatı kriteri taşımayan kilo vermek isteyen hastalar ideal hasta grubunu oluşturur. Mide botoksu nasıl yapılır sorusunun cevabı ise işlemin tamamen anestezi altında endoskopi ile yapıldığı şeklindedir.
Mide botoksu yaptıranlar kaç kilo veriir, her hastada işe yarar mı? Mide botoksunun başarısı %85 - 90 arasında olup hastadan hastaya farklılık gösterebilmektedir. Mide botoksunu tercih eden hastaların tercih etme sebebi bu işlemin ameliyatsız ve güvenli bir işlem olmasıdır. Alttaki butonu tıklayarak mide botoksu yaptıran hastaların mide botoksu yorumlarını izleyebilirsiniz.
Sıvı Diyet Mi? Katı Diyet Mi?
Öncelikle mide botoksu işlemi sonrası uygulanacak diyetler hakkında bir fikir birliği olmadığını ve bu konuda yazılmış bilimsel makalelere de pek rastlanmadığını belirterek konuya giriş yapalım. Bununla birlikte mide botoksu işlemi sonrası nasıl bir diyet uygulamak gerektiği hastalar tarafından çok sık sorulan ve merak edilen bir konu.Diyet konusunda görüşümüzü belirtmeden önce mide botoksunun kilo vermedeki etki mekanizmasını birazcık anlamak , diyetin kararlaştırılmasını çok kolaylaştıracaktır.Mide botoksu temel olarak doyma mekanizması üzerinde 3 etki yapar :1. Etki : Midenin hareketlerini azaltarak mide içindeki gıdaların ince barsağa geçişini yavaşlatır. Böylece doygunluk süresini uzatır.2. Etki : Midenin fundus adı verilen özel bölgesine botoks uygulandığında, fundusun salgıladığı ghrelin adlı açlık hormonunun etkisi azalır, bu da açlık hissini ciddi olarak baskılar.3. Etki : Mide daha uzun süre gıdayla dolu kaldığı için öğün aralığı uzar ve öğün yemeklerini yerken mide zaten önceki öğünden kısmen dolu kaldığı için kısmi bir erken doyma hissi oluşur.Üstteki bilgilere ek olarak bizle biliyoruz ki midenin dolu olmasına bağlı olarak mide duvarının gerilmesiyle hepimizde bulunan vagus adlı sinir bu mide doluluğunu beyine tokluk ve doyma hissi olarak iletir. İşte bu tokluk ve doyma hissi yavaş sindirilen protein ve lif açısından yüksek katı gıdalarla daha yüksek olmaktadır.Ayrıca mide botoksu sonrası mide hareketlerinin yavaşlaması katı gıdaları mide içinde daha uzun süre tutacaktır. Sıvı gıdalar ise yer çekimi etkisine ve hareketlerimize bağlı olarak mide hareketleri yavaşlamış olsa bile mide içinden hızla akarak ince barsağa geçip oradan emiliceklerdir.
O halde gelin şimdi bu temel bilgiler ışığında mide botoksu sonrası nasıl bir diyet takip etmeliyiz buna karar verelim.1. Sıvı Diyet Dönemi ( Mide Botoksu Sonrası 1 - 3 Gün Arası ) : Üstteki bilgilere göre her ne kadar katı diyetin mide botoksunun kilo verme etkisini arttırdığını anlatsak da mide botoksu işleminin kendin özgü bazı ayrıntıları vardır. Mide botoksunda botoks adı verilen madde midenin her yüzeyine toplam 40 defa enjeksiyon yapılarak uygulanır, bu da midenin mukoza adı verilen yüzeyine 40 defa iğne yaptığımız anlamına gelir. İşte bu 40 tane minik enjeksiyon noktasının iyileşmesine zaman tanımak için 2 - 3 günlük sıvı - yumuşak gıda diyeti uygulaması faydalı olacaktır. Hele de bu sıvı - yumuşak diyet döneminde önerilen gıdalar düşük kalorili olursa hasta bu ilk 2 - 3 gün içerisinde hem kilo verdiğini görecektir, hem de düşük kalorili diyet bilinci gelişecektir. Tüm bunlarda mide botoksunun etki süresi olan 4 - 6 aylık kilo verme sürecinde hasta için iyi bir motivasyon kaynağı olacaktır. 2. Katı Diyet Dönemi ( Sıvı Diyet Sonrası Dönem ) : İlk 3 günlük sıvı diyet bittikten sonra mide yüzeyi üzerindeki enjeksiyon odakları tamamen iyileşeceği için hızlıca katı diyet dönemine geçmekte fayda vardır. Yazımızın başında belirttiğimiz üzere hem bedenimizin genel tokluk doyma mekanizması hem de mide botoksunun doyma üzerine etkisi katı diyetle daha fazla olmaktadır. Burada belki katı diyetin temel özelliklerinden bahsetmekle hastalarımız için çok faydalı olacaktır.
Hastalarımızın en sık sorduğu soru 'mide botoksu işlemi sonrası ne yemeliyim?' sorusudur. Oysa bizce doğru sorular 'nasıl yemeliyim ve ne yememeliyim?' olmalıdır. Bu sorulara cevap vermek gerekirse zaten sağlıklı beslenmenin temel kuralları da ortaya çıkıyor. Öncelikle hiç birimiz basit karbonhidrat dediğimiz beyaz şeker, kahverengi şeker ve bunları içinde bolca bulunduran baklava, çikolatalar, dondurma, gazlı meşrubatlar tüketmemeliyiz. Bedenimizin 1 gram bile basit şekere ihtiyacı olmadığı gibi bu basit şekerler metabolik sendrom denilen obezite, hipertansiyon, tip 2 diyabet, yüksek kolestrol hastalıklarını tetiklemektedir. Bir diğer temel kural meyveler her ne kadar bol vitamin kaynağı olsa da gün içinde tüketilmeli akşam saatlerinde meyve tüketimi olmamalıdır, çünkü içlerindeki fruktoz adı verilen basit meyve şekeri insanlar tarafından zor yakılmaktadır. Geç saatte tüketilen ve yakılamayan fruktoz trigliserid adı verilen yağ şeklinde organlarımız depolanacaktır. Bir diğer temel kural birleşik karbonhidratlar hakkındadır. Buna en iyi örnek ekmektir. Tam buğday ekmeği iyi bir B 12 vitamini kaynağıdır. Bizim önerimiz sabah kahvaltısında sınırlı kalmak kaydıyla günde 1 dilim tam buğday ekmeği tüketilmesi lehinedir. Pilav ise tüketilmesini önermediğimiz bir gıdadır. Bir diğer husus da ara öğünler konusunda olacaktır. Kişinin hipoglisemi atakları ile seyreden diyabet hastalığı yoksa bizler ara öğün önermiyoruz. Bizce doğru olan günün aynı saatlerinde düzenli seyreden günlük 2 veya 3 öğünlük beslenme şeklidir. Aralarda illa ki canımız bir şey yemek isterse bu sebze yoğurt karışımı salata tarzı gıdalar olabilir.Özetlemek gerekirse mide botoksu sonrası beslenme yüksek proteinli ve yüksek lif kaynaklı gıdalardan oluşmalıdır. Bunlara örnek her türlü et, fasulye, mercimek gibi tarımsal proteinler, süt, yoğurt, ayran, kefir gibi hayvansal gıdalar ve bunlara ek olarak mutlaka bol miktarda yüksek lif kaynağı olan her türlü sebze tüketimidir. Meyve tüketimi mutlaka olmalı ancak akşam olmamalıdır. Öğün sayısı 2 - 3 arası tutulmalı, ara öğünden mümkün olduğunca uzak durulmalı. En son ve en önemli şey ise tatlılar, dondurmalar, çikolata ve kola gibi basit şeker içeren gıda değeri açısından değersiz maddelerde kesin olarak uzak durmamız gerektiğidir.Lütfen unutmayalım mide botoksu en iyi etkiyi sağlıklı beslenme tarzı ve düzenli egzersiz alışkanlığı edinen kişilerde gösterir.
Yemek Yedikten Sonra Açlık Neden Olur?
Açlık, vücudunuzun yemek yeme ihtiyacının olduğu durumdur. Ve aç hissetmek birçok insanın ortak sorunudur. Ancak, birçok insan yemek yedikten sonra bile aç olduğunu hisseder. Yaptığınız diyet, hormonlarınız veya yaşam tarzınız gibi birçok faktör bu durumu etkiler.1) Beslenme alışkanlığı ( Diyet )
Yediklerinizin besin değeri yemekten sonra aç hissetmenize neden olabilir. Yani kalori değerleri benzer olsa bile yüksek oranda protein içeren yemekler karbonhidrat ve yağ içeren yemeklerden daha fazla doygunluk sağlar. Protein bakımından zengin gıdalar arasında tavuk göğsü, yağsız sığır eti, hindi ve karides gibi etler bulunur. Ayrıca, lifli gıdalar tüketmek konusunda da eksikseniz kendinizi daha sık aç hissederseniz. Çünkü lif oranı yüksek gıdaların sindirimi daha uzun sürer ve midenizin boşalma süresini yavaşlatır. Lif oranı yüksek gıdalar arasında meyveler, sebzeler, fındık, tohumlar ve tahıllar bulunur.Yemekten sonra aç olduğunuzu fark ederseniz beslenme alışkanlığınızı gözden geçirmelisiniz. Eğer yedikleriniz protein ve lif içermiyorsa yemeklerinize daha fazla protein ve lif bakımından zengin yiyecekler ekleyin.
2) Streç (Germe) reseptörleriMidenizin duvarında yemek sırasında ve hemen sonrasında tokluk hissi oluşmasında rol oynayan streç reseptörleri bulunur ve bunlar mide duvarının gerilmesiyle yani midenin dolmasıyla doygunluğu tespit eder ve doygunluk hissi uyandırmak ve iştahınızı azaltmak için doğrudan beyninize sinyaller gönderir.Ancak streç reseptörlerinin verdiği doygunluk hissi uzun sürmez. Bu nedenle, bir yemek sırasında ve sonrasında daha az yemenize yardımcı olsalar bile uzun süreli dolgunluk hissi sağlamaz.Çoğu taze sebze, meyve, patlamış mısır, karides, tavuk göğsü ve hindi gibi yiyecekler daha fazla hava veya su içeriğine sahiptir . Ayrıca, yemeklerden önce veya yemeklerle birlikte su içmek yemeğe hacim katar ve doygunluğu daha artırır.Protein ve lif bakımından yüksek gıdalar yüksek hacimli ve düşük kalorilidirler. Bu gıdalar streç reseptörleri yoluyla kısa süreli, doygunluğu sağlamakla kalmaz aynı zamanda doygunluk hormonlarının salınmasını uyararak uzun süre sonra doygunluk da sağlarlar.
3) Leptin direnci
Bazen hormonal sorunlar insanların yemek yedikten sonra neden aç hissettiklerini açıklar. Leptin, beyninize doygunluk hissi veren hormondur. Yağ hücreleri tarafından yapılır, bu nedenle daha fazla yağ kütlesi olan insanların kanlarında leptin seviyesi artar. Ayrıca leptin özelikle obezite sorunu olan kişilerde olması gerektiği gibi çalışmaz. Bu duruma leptin direnci denir. Yani kanda yeteri kadar leptin olmasına rağmen, beyniniz onu tanımaz ve yemek yedikten sonra bile aç olduğunuzu düşünmeye devam eder. Düzenli olarak fiziksel aktivite de bulunmak , şeker alımını azaltmak, lif alımını arttırmak leptin direncini azaltmaya yardımcı olur.4) Davranışsal ve yaşam tarzı faktörleriÇeşitli davranışsal faktörler, yemekten sonra neden aç hissettiğinizi açıklayabilir:Yemek yerken dikkatin dağılması, dikkati dağılmış olan insanlar daha az doymuş hisseder ve gün boyunca daha fazla yemek yeme isteği yaşar. Çok hızlı yemek, hızlı yemek yiyen kişiler doygunluk hissi ile bağlantılı olan çiğneme ve farkındalık eksikliği nedeniyle yavaş yiyenlerden daha az doymuş hisseder. Stresli hissetmek açlığı ve yeme isteklerini artırabilecek kortizol hormonunu yükseltir. Uyku eksikliği, yeterli uykudan yoksun insanların grelin hormonu seviyeleri daha yüksektir, bu hormonların düzenli seviyelere ulaşması için yeterli uyku gereklidir. Yeterince yemek yememek, gün boyunca yetersiz beslendiğiniz için yemek yedikten sonra aç hissedersiniz .Yüksek kan şekeri ve insülin direncine sahip olmak açlık seviyenizi önemli ölçüde arttırır.Yemekten sonra kendinizi sık sık aç hissediyorsanız, iştahınızı azaltmaya ve kontrol altına almaya yardımcı olmak için mide botoksunu deneyebilirsiniz
Covid-19' un ülkemizde ve tüm dünyada çok zor ve sıkıntılı günler yaşattığı bu günlerde acil olmayan durumlar dışında hastanelere gidilmemesinin iki nedeni var, bunlardan birincisi sağlık sistemi üzerindeki yükün hafifletilmesi ve imkanların virüs salgınını ağır geçirenlere yönlendirilmesi, diğer sebep ise hastanelerde oluşan yüksek bulaşma riskinden vatandaşların korunması. Ancak diğer sağlık ihtiyaçları ise covid-19 salgınından bağımsız olarak devam edecektir. Bizler bu süreçte sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz.
Öyleyse bu zor günlerde evde kalın uyarılarına uygun olarak bu süreyi evde geçirirken ihtiyaç duyduğumuz bilgilere de ulaşabiliriz. Mevcut küresel salgın durumunu göz önüne alarak sizleri enfeksiyon riskine atmadan bilgilendirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Online ücretsiz görüşme sistemimiz ile sizleri mide botoksu hakkında bilgilendirceğiz.
Çok yakında görüşmek dileğiyle.
Online ücretsiz görüşme sisteminden randevu oluşturmak için 0507 104 34 38 numaralı telefonu arayabilirsiniz.
Yeni korona virüsü hakkında endişeler arttıkça, insanlar bağışıklık sistemini güçlendirmenin yollarını araştırmaya başladı. Peki bağışıklık sisteminizi güçlendirecek yiyecekler var mı? Vitaminler bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur mu? Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için neler yapabilirsiniz?
Bağışıklık sistemi, vücudu enfeksiyondan korumak için birlikte çalışan karmaşık bir hücre, organ ve doku sistemidir. Yaşam boyu maruz kaldığımız mikropların yanı sıra stres, uyku, beslenme ve egzersiz gibi yaşam tarzı faktörlerinin hepsi bağışıklık sistemimizin üzerinde rol oynar. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için belirli bir yiyecek yoktur. Ancak kendinize iyi bakmanın ve bağışıklık sisteminizin hastalıklara karşı vücudunuzu savunması için bazı yollar vardır.
Stresinizi azaltın. Vücudunuz, stres altında olmadığında hastalıklarla savaşmak ve iyileştirmek için daha iyi sonuçlar sağlar. Stres yönetimi için, meditasyon, kontrollü nefes alma veya bir terapistle konuşma, bağışıklık sisteminizin güçlü kalmasına yardımcı olmanızı sağlayabilir.
Uyku alışkanlıklarınızı delğiştirin. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi enfeksiyonla savaşabilir. Ancak uykusuz ve dinlenmemiş bir bağışıklık sistemi hiçbir işe yaramaz. Düzenli ve yeterli bir uyku bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Düzenli bir uyku ve uyanma programına sadık kalın. Ekranlardan, gece yemeğinden kaçının ve yatmadan hemen önce egzersiz yapın.
D vitamini seviyenizi kontrol edin. D vitamini neden hastalıklara yakalanma riskini azaltır? Çünkü vücudumuzun virüsleri ve bakterileri öldüren antimikrobiyal proteinleri üretmek için yeterli D vitaminine ihtiyacı vardır. Yeterli D vitamini dolaşımınız yoksa, bu proteinleri üretmede daha az etkilisiniz ve enfeksiyona daha yatkınsınız. D vitamini, somon gibi yağlı balıklarda ve süt veya D vitamini ile takviye edilmiş gıdalarda bulunabilir. Kışın güneşe daha az maruz kaldığımız için D vitamini seviyemiz daha düşüktür. D vitamini seviyelerini kontrol etmek için kan testi gereklidir.
Aşırı alkol ve sigara tüketiminden kaçının. Aşırı miktarda alkol ve sigara kullanan kişilerin solunum yolu hastalıkları ve zatürreye daha duyarlıdır. Alkol, bağışıklık sistemini etkileyen bir mikroorganizma topluluğu olan bağırsak mikrobiyomundaki mikrop sayısını değiştirir. Aşırı sigara ve alkol akciğerlere zarar verebilir ve vücudun patojenleri tanımasına ve enfeksiyonla savaşmasına yardımcı olmak için gerekli olan mukozal bağışıklık sistemini bozabilir.
Dengeli ve sağlıklı beslenin, egzersiz yapın. Güçlü bir bağışıklık sistemini korumak için sağlıklı beslenme ve egzersiz önemlidir. Sağlıklı bağışıklık sistemi savaşçılarının iyi, düzenli beslenmeye ihtiyacı vardır.
Eğer farkında değilseniz aslında şekere bağımlı olduğunuzu gösteren bu işaretlere dikkat edin!
Neden endişelenmeliyiz? Çünkü şeker bağımlılığı toplum genelinde giderek yaygınlaşan son derece tehlikeli bir durum halini aldı. Şeker bağımlılığı klasik uyuşturucu bağımlılığı ile bir çok aynı özelliği paylaşarak iki bağımlı türüde aynı beyin kimyası etkilerini gösterir. Şeker tüketimi üzerindeki kontrol kaybınız hayatınızı büyük ölçüde olumsuz etkiler.
En basit örnekle aşık olduğunuzda olduğu gibi, şeker ya da şekerli ürünler tüketmek beyninizde dopamin (mutluluk hissi veren hormon) ve endorfin (mutluluk hissi veren hormon) artışını tetikler .
Hiç balık ya da sebze yediğini , süt içtiğini gizleyen ve bunu gizli gizli yapan birini gördünüz mü? Muhtemelen hayır! Fakat söz konusu şeker olduğunda, bunu yapmaya meyilliyiz. Çünkü şeker beyin kimyamızı değiştirme gücüne sahip özellikler barındırır. Aşırı kilolu ya da obez olmak tabi ki ciddi bir sağlık sorunu, ancak şeker bağımlısıyken kilo vermek size istediğiniz sonucu vermeyebilir. Çünkü şeker bağımlılığı kilo verememenize neden olur.
İnsanların bir çoğu şeker bağımlılığını kötü bir alışkanlık, psikolojik bir bozukluk, sosyal veya duysal bir bozukluk, ilişki sorunları ile başa çıkmanın bir yolu olarak görür. Ancak şeker bağımlılığı ileleyicidir ve gittikçe kötüleşir. Çünkü ilerleyen zamanlarda daha fazla şekerli yiyecekler tüketilir. İlk başta sadece bir parça çikolata yedikten sonra tatmin olabilirsiniz, ancak bir sonrakinde iki parça çikolata yemek istersiniz. İyi hissetmek için hep daha fazla şekere ihtiyaç duyarsınız.
Bağımlılığın ilk aşamasında ruh hali değişimleri, ikincı aşamasında tüm bunlara baş ağrıları eşlik eder ve son aşamada tüm hayatınız yemek yemek ve diyet yapmayı denemek arasında geçer. Ve sonunda yeme kontrolünüzü kaybedersiniz. Migren, diyabet , obezite gibi bir çok sağlık sorunu ortaya çıkacaktır. Çoğu zaman insanlar bu durumdan o kadar çok korkuyor ki, herhangi bir yoksunluk belirtisi yaşamamak için şekerli yiyecekler yemeye devam ediyor.
Beyninizde ilaç benzeri bir etkiye sahip şeyleri yemeye devam ederseniz, daha fazla yemenizi tetikleyecek ve daha fazla yeme isteği dayanılmaz olacaktır.Tıpkı alkol veya diğer uyuşturucu bağımlılıklarında olduğu gibi, bağımlılıktan kurtulmak için bağımlı olduğunuz şeyi hayatınızdan tamamen çıkarmanız gerekir.
Hangi tür yiyeceklerin yaşamınızda problemler yarattığını belirlemelisiniz. Bazı insanlar için bu ekmek ve makarna olabilir. Diğerleri için çikolata ve dondurma olabilir. İsteklerinize teslim olmayacağınıza karar vermelisiniz. Sağlıklı bir beslenme planı isteklerinize engel olmak için harika bir yoldur. Ayrıca beslenme planınıza mide botoksu işleminide etkileyerek şeker ve şekerli gıdalar üzerinde iştahınızda kontrol sağlayabilirsiniz.
Kilo vermek yani zayıflamak için kalori alımını kısıtlarken yaptığımız yanlışlar neler? Aç kalmadan kalori alımını nasıl kısıtlarız?
Kaloriler sadece bir enerji ölçüsüdür. Kilo vermek için, vücudunuzun yaktığı enerjiden daha az kalori almanız gerekir. Kilo almak için vücudunuza yaktığınız enerjiden daha fazla kalori girmesi gerekir. Tam aksine, vücudunuz yaktığı enerjiden daha az kalori alırsa kilo kaybedersiniz. Aynı zamanda kilo verebilmek için, tükettiğiniz gıdaların kalori miktarını dikkate almadan tüketmeyi bırakırsanız genellikle kilo kaybetmenize yardımcı olmayacaktır. Çünkü bu durum genellikle aç kalmanıza, gıdalardan vücudunuz için alınan gerekli vitamin ve mineralleri alamamanıza ve diyetlerinizden vazgeçmenize sebep olur. Açlık yaşamadan uzun vadede kalori açığınızı korumanız için beslenme programınızda bazı kalıcı değişiklikler yapmanız gerekir.
Daha fazla protein tüketin! Kilo vermek söz konusu olduğunda, protein besinlerin kralıdır. Diyetinize protein eklemek kilo vermenin en etkili ve en lezzetli yoludur. Protein alımınızı arttırmak metabolizmayı hızlandırır, isteklerle savaşır ve iştahı önemli ölçüde azaltır. Bu kilo kaybına büyük ölçüde yardımcı olur.
Yapabileceğiniz bir diğer değişiklik,şekerli içeceklerden uzak durun! Asitli içecekler, meyve suları , çikolatalı süt ve şeker eklenmiş diğer içecekler. Şekerli içecekler obezite riskini arttırmada büyük ölçüde etkilidir ve bir çok hastalık riskinizi de arttırabilir. Meyvelerdeki doğal şekerin iyi olmasına rağmen , ilave şeker içeren ve şekerli içecekler sağlığınıza çeşitli şekillerde zarar verir. Bunun yerine daha fazla su için! Su içtiğiniz zamanlama da önemli çünkü yemeklerden önce su içmek açlığı azaltmaya yardımcı olur ve daha az kalori almanızı sağlar. Yemeklerden yarım saat önce içmek, daha az kalori almanıza yardımcı olur.
Daha az kalori aldığınızda, vücudunuz enerji tasarrufu yapar ve daha az enerji yakar. Bu nedenle uzun süreli kalori kısıtlaması metabolizmayı yavaşlatır ve vücudunuzda kas kaybına neden olur. Eğer kilo vermek istiyorsanız sadece yağ yakmayı değil kas kütlenizi kaybetmemeyi de önemseyin. Bu nedenle bir spor salonuna gidemiyorsanız bile evde şınav ve mekik gibi egzersizler yapın. Yürüyüş yapabilir ve yüzebilirsiniz. Ayrıca egzersiz sadece kilo vermenin dışında hastalıklara yakalanma riskinizi düşürür , enerji verir ve daha iyi hissetmenizi sağlar. Karbonhidrat alımını azaltın! Çünkü karbonhidratı kesmek, iştahınızı azaltarak daha az kalori almanızı sağlar.
Günlük kalori ihtiyacınız , kilo alma veya kilo verme isteğiniz, cinsiyetiniz, yaşınız, boyunuz, mevcut kilonuz, aktivite durumunuz ve metabolik sağlığınız gibi faktörlere bağlıdır. Kalorileri azaltmak kendinizi aç bırakmak anlamına gelmez. Düzenli egzersiz yapmak , proteini arttırmak ve karbonhidrat alımını azaltmak da dahil olmak üzere birkaç yaşam tarzı değişikliği, kilo vermenize ve iyi hissetmenize yardımcı olur. Eğer karbonhitrat ve şeker içeren gıdaların tüketimi ile ilgili problem yaşıyorsanız ameliyatsız bir zayıflama yöntemi olan mide botoksu beslenme biçiminizi değiştirmek için size yardımcı olabilir?
Yemekle ilgili sorunlarınız mı var? Aşırı yemek, aşırıya kaçmak veya kalori konusunda saplantı mı gösteriyorsunuz? Kilo alma sebebiniz duygusal yeme bozukluğu olabilir mi?
Duygusal rahatlık için gıda kullanımı kültürümüzde normalleştiriliyor. TV 'de bir kutu çikolata yiyerek streslerini, üzüntülerini ve zor zamanlarını atlatmaya çalışan oyucuları gösteren dizi ve filmler çok yaygın olarak gösteriliyor. Bu dizi ve filmler bize zor duygularla başa çıkmak için yiyecek kullanmanın kabul edilebilir olduğunu gösteriyor. Bazı insanlar için bu etkili olabilir ve sorun olarak görünmeyebilir, ancak yeme bozukluğu kelimenin tam anlamıyla masum bir şekilde başlar.
Bebekler ağlar süt verilerek susturulur, çocukların iyi davranışları şeker ve çikolata gibi yiyecekler ile ödüllendirir. Duygusal yemeyi sıkıldığımız, yalnız olduğumuz, üzüldüğümüzde veya herhangi bir zamanda kendimizi eksik hissettiğimizde daha iyi hissetmenin bir aracı olarak görüyoruz. Ve sonunda yiyecekleri anında zevk sağlamak için her zaman güvenebileceğimiz bir deneyim olarak kabul ediyoruz.
Duygusal yeme aslında olumsuz etkiye yanıt olarak yemek yemek veya zor duyguları önlemek için yiyecekleri kullanmaktır. Yiyecekler geçici olarak bizi yatıştırmaya veya dikkatimizi dağıtmaya yardımcı olabileceğinden, duygusal yemek, yüksek strese veya güçlü duygulara koşullu bir yanıt olabilir. Bu çocukluğumuzdan beri ebeveynlerimizin iyi bir davranış için bizi hamburger ve patates ile ödüllendirdiği ve üzüntümüzü dondurma ve kek ile giderdiği zaman bize davranış olarak bu durumu edindirmiş olur. Duygusal yemeğin çocuklukta başladığı, ergenlikte zirveye ulaştığı ve yetişkinliğe taşındığı bilinmektedir ve bu nedenle bu öğrenilmiş beslenme şekli sorun olabilir ve sadece gıda ile sağlıksız bir ilişkiyi tetiklemez, aynı zamanda aşırı yeme bozukluğu obezite gibi ciddi hastalıklara yol açabilir.
Günümüzde salgın bir hastalık halini almış olan obezite ülkemizde de sıkça görülmektedir. Bu nedenle küçük yaştan itibaren çocuklarımıza sağlıklı beslenme alışkanlığını kazandırmalıyız. Yiyecekleri bir ödül olarak ya da duygu durumumuzu düzeltmek için kullanmak yerine vücudumuzun ihtiyaç duyduğu gerekli besin ve mineralleri almak için tüketmeliyiz.
Aşırı yemek ve iştah kontrolü saorunları ile ortaya çıkan duygusal yeme bozukluğu problemi için mide botoksu alternatif bir yöntem olabilir.
Hastaların en çok sorduğu sorulardan bir tanesi de aslında botoks nedir sorusudur. Botox, Clostridium botulinum bakterisi tarafından üretilen bir toksinden yapılmış bir ilaçtır. Botox'un türetildiği bakteri Clostridium botulinum , toprak, göller ve ormanlar da dahil olmak üzere birçok doğal ortamda bulunur. Bakteri ayrıca memelilerin ve balıkların bağırsak yollarında ve yengeçlerin ve diğer kabuklu deniz hayvanlarının solungaçlarında ve organlarında bulunabilir .Bu tür doğal olarak oluşan Clostridium botulinum bakterileri ve sporları genellikle zararsızdır. Sorunlar sadece sporlar vejetatif hücrelere dönüştüğünde ve hücre popülasyonu arttığında ortaya çıkar. Belli bir noktada, bakteriler botulizmden sorumlu nörotoksin olan botulinum toksini üretmeye başlar. Nörotoksinler sinir sistemini hedef alır ve nöronların etkili bir şekilde iletişim kurmasını sağlayan sinyal verme süreçlerini bozar.
Botulinum toksininin çok toksik olmasına rağmen, Botox büyük talep görüyor. Buna rağmen, botulinum toksininin başarılı ve değerli bir terapötik protein olduğu kanıtlanmıştır .
Botulinum toksini insanlara son derece küçük konsantrasyonlarda enjekte edilebilir ve sinir hücrelerinden kaslara ulaşan sinyallerin önlenmesi, böylece felç edilmesi ile çalışır. Kasların kasılması için sinirler, sinir uçlarının kas hücrelerine ulaştığı kavşakta kimyasal bir haberci, asetilkolin (bir nörotransmitter) serbest bırakır. Asetilkolin kas hücreleri üzerindeki reseptörlere bağlanır ve kas hücrelerinin kasılmasına veya kısalmasına neden olur.
Enjekte edilen botulinum toksini, asetilkolin salınımını önleyerek kas hücrelerinin kasılmasını önler. Botulinum toksini, kasların daha az sertleşmesine izin vererek anormal kas kasılmasında bir azalmaya neden olur.
Botulinum toksini ağırlıklı olarak yüz kırışıklıklarının ve ince çizgilerin görünümünü azaltmak için bir tedavi olarak kullanılır. Estetik uygulamaların ötesinde, Botox, gözde şaşılık, migren, aşırı terleme ve sızıntılı mesane de dahil olmak üzere çeşitli tıbbi durumların tedavisinde kullanılır. Botulinum toksini şu anda 20'den fazla farklı tıbbi durumu tedavi etmek için kullanılmaktadır.
Blefarospazm (göz kapaklarının spazmı), idiyopatik rotasyonel servikal distoni (şiddetli boyun ve omuz kas spazmları), kronik migren, şiddetli primer aksiller hiperhidroz (aşırı terleme), şaşılık (çapraz gözler), felç sonrası kasılmalar, aktif mesane (idrar tutamama), hemifasiyal spazm (yüz kaslarının tek taraflı olarak istemsiz kasılması),akalazya (yutmayı zorlaştıran boğazda bir sorun), anal fissür ve anismus (anal sfinkterin disfonksiyonu), sialorrhea (çok fazla tükürük üretimi), alerjik rinit ( saman nezlesi ), oddi ( hepatopankreatik ) disfonksiyon sfinkteri (karın ağrısına neden olur), serebral palsi, laringeal distoni (ses tellerinin kuvvetli kasılması) ve tabi ki günümüzde en yaygın olarak kullanımı, ameliyatsız zayıflama imkanı sağlayan mide botoksu. Bu durumda ameliyatsız zayıflama imkanı sunan mide botoksu hakkında en çok merak edilen sorular mide botoksu fiyatları, mide botoksunun kimlere yapıldığı ve nasıl yapıldığı oluyor.
Mide botoksu nasıl uygulanır görmek isterseniz resme tıklayın! Mide botoksu bir ameliyatı değildir. İşlem sırasında herhengi bir kesi yapılmaz. Anestezi ile uyutularak endoskopik olarak ağızdan girilerek yapılan bir işlemdir. İşlem ortalama 15 - 20 dakika sürer. Mide botoksu işleminin ardından hastanede yatmak gerekli değildir. İşlem sonrası genellikle 1 - 2 saat hastanede kalmak yeterlidir.
En çok merak edilen sorulardan biriside mide botoksu ile kilo vermek mümkün mü ve mide botoksu ile kaç kilo verilir sorusudur. Mide botoksu uygulamasından sonra yaklaşık 3 gün içerisinde iştah da azalma ve kontrol sağlanır. Mide botoksu ile mevcut kilo fazlanıza göre ortalama 10-15 kilogram arası verebilirlsiniz. Mide botoksu ile zayıflama sürecinde kilonuzu korumak için beslenme planı ve egzersiz programına uymak önemlidir ve şarttır.
Mide botoksu etki süresi ne kadardır sorusuna cevabımız aynen yüz botoksunda olduğu gibi mide botoksu etkisi de 4 ile 6 aydır. Bu nedenle dileyen hastalar 6. aydan sonra ikinci mide botoksu işlemini yaptırbilir.
Mide botoksu riskli midir? Mide botoksu yan etkileri nelerdir? sorusuna verilecek en iyi cevap, mide botoksunun çok sık görülen yan etkilerinin olmamasıdır. Ancak büyük risk olmasada, mideye uygulanan herhangi bir enjeksiyon kanamaya neden olabilir. Genellikle bu kanamanın kontrolü kolaydır. Çünkü enjeksiyonlara bağlı kanamalar kendiliğinden durur. Çok nadiren bazı kan durdurucu ilaçlarla müdahale etmek gerekebilir. Nadir olarak görülen mide botoksunun yan etkilerinden biri alerjidir! Ancak botoks yani Botulinum Toksin alerjisi çok nadir görülür ve bu durum anti alerji ilaçları ile tedavi edilir. Grip Benzeri sendromda mide botoksu işleminden sonra nadiren görülür. Bunun sebebi vücudun botoksa tepkisidir. Genellikle halsizlik , hafif ateş olan semptomlarına neden olarak 2-3 hafta sürer.
Mide Botoksu işlemlerimizi, bu işlemi Türkiye'de ilk uygulayan hekimlerden Yrd. Doç. Selim Birol uygulamaktadır. Kendisi 2010 yılından beri obezite tedavileri ile ilgilenmekte olup TC. Yeni Yüzyıl Üniversitesi'nde aktif öğretim üyesidir. Doktorumuzun uyguladığı mide botoksu yorumlarını okumak için sitemizi takip edebilirsiniz.
NB KADIKÖY HASTANESİ / KADIKÖY
ÖZEL AVCILAR HOSPİTAL / AVCILAR
Sevda Eser
Tıkla...
Yakında burada....